2 Eylül 2009 Çarşamba


bu ofiste tık tık seslerinden başka da bir şey yok. hani bu da merak edenlereydi. şu yazıyı yazmak için bile kendimi ne kadar kasıyorum bir bilsen. of klavye kullanmıyolar bu ofiscücükleri. en kısa kelimemin sesi sanki dağları aşıyor imajında. off. off yazmak bile işkence şu an. ha bir de gencecik oğlan mühendislerin bebeleri filan var, şaşıyorum lan. ohalandım. şimdi dolaşırken bloglar diyarında genelinin evde kalmışlık sendromu var beya dikkat edin. zaten 2x yaşlarındaysa haaatun yazar okunmaz o bilok ya da okunur evet. ben bilmem de 3x yaşlarındaysa fena. o ne atmaca tutmacalar, o ne yok kaka, apişko, çükü boklu derler erkekböcüklerine. aman ne bileyim öyle işte. burada öyle bir olay yok. şahsen ben kocagötlü olmamdan mütevellit pek düşünmüyorum şu ara daimi ev kızlığını. sanırım ebeveynlerimin evine babasız piçler getirmektense bastırırım zorumla birine nikahı oh mis. la bu arada herkes makina mühendisi mi olur arkadaş. kolumu çarptığım, suratına tükürdüğümün itleri.




hesabı ele geçirdim. yazdıkça basasım geldü. güllü. kibariye. tandoğan. kızılay. gemlik. zeytin. müsli. simli. sümükli.




ve burda herkes kurtlar vadisi erkeki. saygı duyduğum tek yanı başı kapalı kimse yok ve herkes oruç. vay anasını. elinde sigarayla dolaşamazsın ama hal böyle.


ayrıca bir ara sagraspesiyal çikolat vardı ona nolmuş öyle, pazarda bile satmıyolar o iğrenç şeyi.


burda tipi tipler var ve bence hepiciği de zamanın toplarıymış. çok lolipop yemişler. yok sosyalizmmiş yok a.h.tanpınarmış. çok gözlerimi boyadılar bildiğin gibi değil.


farkettim ki blog aşırı kişisel oldu şu ara. girişine "anlıyorum ve devam etmek istiyorum" koydurtmam gerekmiş.

Hiç yorum yok: