6 Kasım 2009 Cuma

luthien.

dudağımda ufacık bir ben'im olduğunu öpmeyen nereden bilecek ki!

unutmadan yazayım; sol elimin ağrısından gece uyuyamadığım gibi sabahın köründe uyandım. sebebi yine ağrısıydı tükenmek bilmeyen.


bu çaydanlıklarda arta kalan ılık sular bedenimi okşuyor. bir an için kadife içiyormuş hissiyle aldanıyor insan. ne fena.

gereksiz beklentiler içindeyim. tanrım hiç olmayacak şeyler!

ben neye ihtiyaç duyuyorum?

ben ne eşyaya, hangi anıya, hangi mahluka, hangi mesleğe, hangi bedene... sahip olursam tatmin olurum ki?

beni ne tatmin kılar? daha önceleri nasıl geçiyordu zaman? hep bir eksiklik, hep bir bunaltı tinimi saran. basitlikte yüzen içi boş cümlelerimle kimlerin beyinlerine imajlarımı salıkveriyorum? ve bunu niçin yapıyorum? sonucu, getirileri, götürüleri nedir? ne olacak yani?

salomé'ye mi özenti bir "suni" karakter inşaa ediyorum?

ben de mi küllerimden doğmaya meyillendim?

peki saf mıyım? yandığımda kimlere bulaşır korlarım? kimleri, daha başka kimleri yakarım?

ne saçma sapan bir sorgulama bu! kendimi bile kandırmaya çabalıyorum. kime bu onca eziyet? kimden öç alıyorum?

nereden geliyor bu belirsizliğin baş edilemeyen çirkin şehveti?

Âh ne süslü düşünceler bunlar!

ben koca bir ahmağım, kim ne derse desin!



"kendimi iyi hissetmiyorum." dedim.
"hemen buluşalım!" dedi.

1 yorum:

omo dedi ki...

senin seks yapman lazım.