14 Ekim 2009 Çarşamba

anneme kur yapman hoşuma gitmiyor.

ben çok çirkin bir kadın mıydım? bu zamana kadar -where is my mind?- kendim olamamışım.

kahretsin tanrı, kahretsin!

patolojik narsist'i histerikleştirmenin yolu, ona bu özelliklerde temellendirilemeyecek simgesel bir görev dayatmaktır. Böyle bir hesaplaşma şu histerik soruyu yaratır: "ben neden senin olduğumu söylediğin şey olayım ki?"

başa dönelim;

kadınların ezeli, usandırıcı sorusuyla örnekleyelim: "beni niye seviyorsun?" ismine layık bir aşkta bu sorunun tabii ki cevabı yoktur(ki kadınlar da bunun için sorarlar zaten), yani tek münasip cevap şudur: "çünkü sende, senden fazla bir şey, beni kendine çeken ama herhangi bir pozitif niteliğe bağlanamayan belirsiz bir X var." başka bir deyişle bu soruyu pozitif özelliklerin bir katoloğuyla cevaplamak ("memelerinin güzelliği için, gülümseyişin için seviyorum seni"), ismine layık bir aşkın alaycı bir taklidi olurdu olsa olsa. öte yandan patolojik narsist'i histe..


hitchcock'ta Kötü Nesne'nin nihai tezahürü olan kuşlar, anne yasasının hükümranlığının muadilidir, ki hitchcockçu fantazinin çekirdeğini tanımlayan şey, tam da, büyüleyici Kötü Nesne ile anne yasasının bu yanyanalığıdır.

genellikle anlaşıldığı şekliyle pornografi, "gösterilecek her şeyi gösterdiği", hiçbir şeyi gizlemediği, ve "her şeyi" kaydedip bakışımıza sunduğu varsayılan türdür. yine de dışardan bakışla algılanan "keyfin tözü" tam da pornografik sinemada radikal bir biçimde kaybolur - neden?

Lacan'ın bakış ile göz arasında kurduğu karşıtlık ilişkisini hatırlayalım: nesneye bakan göz öznenin tarafında, oysa bakış nesnenin tarafındadır. bir nesneye baktığımda, nesne her zaman çoktan ve benim onu göremeyeceğim bir noktadan bana bakıyordur.


devam edeceğim..

4 yorum:

The Great Procrastinator dedi ki...

seviyorum be seni coquettish :)))

Deniz dedi ki...

bunu duymaya ihtiyacım vardı. zaten bu sabah aklıma geldin. tabii sabah burada sabah. orada 7 saat geridesin. ah yedi saat geride olmayı ne çok istediğim zamanlarım olmuş benim. bir gülümsedim. her şey güzel olmayacak belki ama sen bir gel de. ben her şeyi güzel yapacağım benden yana.

seviyorum ben seni. aklımı okuyorsun, dur yapma! :))

infra dedi ki...

hitchcock'ta Kötü Nesne'nin nihai tezahürü bence kuşlar değil, trendir. aniden perdeye çıkan ve avazı çıktığı kadar bağıran bir tren. biz de o anda tırsan inekleriz.
ya bu arada üzerime vazife değil ama sloganın gibime geldiği için söylüyorum: erkekler kulübüne girmeyi düşünmüyorsun değil mi?

Deniz dedi ki...

o da nesi? girmeyi düşünmedim. ben bir yere giremem zaten. o girerse bana girer. teğet geçmek'i kullanacağım bayağı kalacak. neyse, evet girmiyorum ben bir yere.

belki de zamanla anlarım demek istediğini%!

tren'den hiç bahsetmek istemiyorum. daraltıyor beni.