12 Ağustos 2009 Çarşamba

april passed with miss february..


Gökte ki bembeyaz bulut. Orada kaskatı donup beni gözetlemesinden korkuyorum. Lakin hareket de etmiyor. Hafifçe tepeme doğru gelmesini, başımın üzerinden kayıp başka bir kente gitmesini diliyorum.


Doğru dilek tutmak lazım. Geçen sene ağabeyimin komadayken


"Bir tek yaşasın da gerisi mühim değil Allah'ım!"


dileğini annemin hiç tutmamasını isterdim. Evet yaşıyor ve evet sadece yaşıyor. Ben de severdim ağabeyimi. Öfkem sevgimin önüne geçince pes ettim. Sevmek ablamın da dediği gibi çok özveri isteyen bir iş. Hiçbirşey yapmadan sevilebilirsiniz; ama hiçbirşey yapmadan sevemezsiniz.


ağabeyime;



Asla gitmemen için elimden geleni yapmayacağım
Dibime vuracağız birlikte
Çember olup yutacağız beni

ben kendi içimde
sen benim içimde

yutulacağız sayemde


içeceğiz beni
benim sol avucumdan
senin ayak parmaklarının arasına
kayacağım

birer yudum ben'den alacağız
asla sen olmayan
asla ben tadı vermeyen


yüzümüzü burkmayacak bir tat
hiçbir etkisi olmayacak bize
korkutmayacağız da dünyayı


belki altımıza işeriz de
yine biz temizleriz
kim bilir



Dibime vuracağız birlikte
şarkı olacağım kulaklarımıza
sen yine beni jenny wren diye söyleyeceksin
kız kardeşim için..
diyeceksin gözlerime


son tınıma kadar
kusacağız beni senden


dur,
şimdi ben,
beni ittiğin o merdivenlerden hangileri hangi kemiğimi kırmıştı,
hangilerinin izi bu yaralara sebep
bilemeyeceğim.
binlercesi arasından
sol kaburgamın üstündeki izi
hangisi bıraktı tahmin de edemeyeceğim.


ve bana geçmiş oldu,
çok oldu..

Hiç yorum yok: