5 Ocak 2009 Pazartesi

ç'nin kaderi çirkin olmak

saat kaç olmuşşş.. zannımca karşıdaki yatağa girmem gerek. anne aklıma giriyorsun. yapma etme lütfen, düşünme beni. bırak ben sabah kalkabilirim. eğer sen benim yerime düşünmeye devam ediceksen inan daha fazla gözlerimde fer kalmayacak; yemek yemicem, dişimi fırçalamicam, elbiseleri toplamicam, katlamicam ..cam da camcam.. öyle bakarsan uyumicam da inadına yazıcam, saçmalicam burda. hadi bakalım. tamam. sen haklı çıkıcaksın, uyumazsam. evet geç kalıyorum her sabah, biliyorum anne sözünü hiç dinlemedim, hay benim babamın şarap çanağına di mi anne, o da mı inatçıydı? evet ona çekmişim, ağzım, burnum, dudaklarım, gözlerim. huyumda mı aynı? benzetmeyi bırak anne, benzetmeyi bırak. bana bak nolur anne. beni bende gör. doğrudur anne bende O da her işi yarım bırakıyoruz. ama biliyor musun anne bende memnun değilim bu durumdan. efendim. tahmin ettiğim gibi, bence de haklısın.. kardeşim sana benzer, onunda teni beyaz senin gibi, yok benim mi benim koyudur -babam gibi- .tamam anne uyicam şimdi. dur az kaldı. yok yarın kesin kalkıcam. ee evet 9'da başlıyor. ..........and i miss you like the deserts miss the rain..........sorma anne gün boyunca görmedim. aklım, fikrim onu arıyordu, hareketlerimde o vardı ama kimse bilmiyor. evet o da. kaç zaman geçti özledim. off anne, tamam bi daha dinlemicem, kapatıyorum. kaç oldu sahiden saydın mı.. bende bilmiyorum anne sözlerini. o kadar ingilizcem yok anne nerdee. niye mi? hani olur ya anne yani mutlaka sana da oluyordur, hakikaten sana da oluyor di mi anne? hüznü evet. onu te şurada hissediyorum. gülme anne yaa ne bilim öyle iştee.. aa sen nerden.. nerden biliyorsun.. umrumda değil. palyaçoları da anlatsa, simitçileri de içindeki hüznü duydum ben.. şurama sinmiş koyu kırmızı bi kokusu var bunun. şurası evet şuna. kırmızı kırmızı kırmızı kırmızı kırmızı.. kırmızı kırmızı kırmızı.. kırmızı kırmızı.. kı..rmızı. ürkmedim ben. sktir olup gidicem bulama beni anne.

Hiç yorum yok: